Eser Sözleşmesi Nedir?
Eser sözleşmesi, bir tarafın belirli bir eseri meydana getirmeyi, diğer tarafın ise bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği bir sözleşme türüdür. Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen eser sözleşmesi, günümüzde özellikle inşaat, mimarlık, mühendislik ve sanat alanlarında sıkça karşımıza çıkar. Eser sözleşmesinde temel amaç, bir işin ya da eserin meydana getirilmesi ve teslim edilmesidir. Bu sözleşme türüyle taraflar, hem eserin niteliği hem de bedelin ödenmesi hususunda belirli kurallara tabidir.
Eser sözleşmesinde, eser meydana getiren taraf “yüklenici” olarak adlandırılırken, bu eseri talep eden kişi veya kurum ise “iş sahibi” olarak tanımlanır. Taraflar arasındaki ilişkiler, sözleşme ile düzenlenirken, eser sözleşmesinin unsurları, tarafların yükümlülükleri ve hakları gibi konular da ayrıntılı olarak belirlenir. Sözleşmenin geçerli olması için eserin konusunun açık bir şekilde tanımlanmış olması ve bedelin belirlenmesi gerekmektedir.
Eser Sözleşmesinin Unsurları Nelerdir?
Eser sözleşmesi dört temel unsurdan oluşur: iş görme, ücret, meydana getirme ve teslim. İş görme, yüklenicinin belirli bir işi veya eseri ortaya koyma yükümlülüğünü ifade eder. Bu iş, örneğin bir bina inşası, bir sanat eseri yaratımı veya bir yazılım geliştirme olabilir. Ücret ise iş sahibinin, yüklenicinin yaptığı iş karşılığında ödediği bedeldir. Sözleşme, bedelin miktarını veya hesaplanma yöntemini içermelidir.
Meydana getirme unsuru, eser sözleşmesinde asıl hedefin belirli bir sonuca ulaşmak olduğunu ifade eder. Yüklenicinin amacı, iş sahibine vaat ettiği eseri istenen şekilde tamamlamaktır. Son olarak, teslim unsuru, meydana getirilen eserin iş sahibine teslim edilmesi gerekliliğini kapsar. Eser, iş sahibinin onayına sunulduğunda yüklenici sorumluluğunu yerine getirmiş olur.
Eser Sözleşmesinde Tarafların Borçları
Eser sözleşmesinde tarafların karşılıklı olarak belirli borçları vardır. Yüklenici, eseri öngörülen şekilde ve zamanında teslim etmekle yükümlüyken, iş sahibi de bedeli ödemekle yükümlüdür. Bununla birlikte, tarafların sorumlulukları ve borçları, sözleşmede belirtilen ayrıntılar ve Türk Borçlar Kanunu hükümleri doğrultusunda farklılık gösterebilir. Bu borçlar, eserin yapım sürecindeki yükümlülüklerden, teslim ve garanti aşamalarına kadar geniş bir çerçevede değerlendirilebilir.
Yüklenicinin Borçları
Eser sözleşmesinde yüklenicinin temel borçları, eseri meydana getirme, iş sahibine teslim etme, özenli davranma ve eserin ayıplı olmamasını sağlama yükümlülüklerini içerir. Yüklenicinin borçlarını detaylandırırsak:
- Eseri Meydana Getirme: Yüklenici, iş sahibinin istediği özelliklerde ve kalitede bir eser meydana getirmek zorundadır. Bu, eserin sözleşmeye uygun şekilde tamamlanmasını gerektirir. Eğer yüklenici, eserin tamamlanmasında eksiklik gösterirse ya da farklı bir sonuç ortaya koyarsa, iş sahibi buna itiraz edebilir.
- Teslim Borcu: Eserin meydana getirilmesinin ardından, yüklenici eseri iş sahibine teslim etmelidir. Teslim işlemi, eser üzerindeki tasarruf hakkının iş sahibine geçmesini sağlar. Eserin teslim süresi, taraflarca belirlenmiş olan zaman diliminde gerçekleştirilmelidir.
- Özen Borcu: Yüklenici, eserin yapımında mesleki bilgi ve tecrübesini en üst düzeyde kullanmalı, eserin kaliteli bir şekilde ortaya konulmasına özen göstermelidir. Bu özen borcu, özellikle sanat ve zanaat işlerinde daha fazla önem kazanmaktadır.
- Ayıplardan Sorumluluk: Yüklenici, eserin ayıplı olmamasını sağlamakla yükümlüdür. Eğer eserde kusur veya eksiklik varsa, iş sahibi yükleniciden bu ayıbı gidermesini veya bedel indirimi talep edebilir. Ayıplı eserin varlığı, iş sahibine ayrıca sözleşmeden dönme veya tazminat talep etme hakkı da tanır.
İş Sahibinin Borçları
İş sahibi, eser sözleşmesinde yüklenicinin aksine, eseri meydana getirmez; fakat ödeme yapmak, eserin teslimini kabul etmek ve yükleniciye gerekli bilgileri sağlamak gibi borçları yerine getirmekle yükümlüdür. İş sahibinin borçları şu şekildedir:
- Ücret Ödeme Borcu: İş sahibinin temel borcu, yükleniciye ödenecek bedeli ödemektir. Bu bedel, taraflar arasında sözleşme yapılırken belirlenir ve iş sahibinin yükleniciye eseri teslim aldığında ödeme yapması esastır. İş sahibi, sözleşmede belirtilen tutarı zamanında ödemediği takdirde, yüklenici gecikme faizi veya tazminat talep edebilir.
- Eseri Kabul Borcu: İş sahibi, yüklenicinin meydana getirdiği eseri teslim aldığında kabul etmelidir. Bu kabul borcu, iş sahibinin eserin vaat edilen özelliklere uygun olduğunu onaylaması anlamına gelir. Eğer iş sahibi eserin ayıplı olduğunu tespit ederse, yükleniciye bu durumu bildirmekle yükümlüdür.
- Gerekli Bilgileri Sağlama Borcu: İş sahibi, yüklenicinin eseri meydana getirebilmesi için gereken bilgi ve materyalleri sağlamakla yükümlüdür. Örneğin, bir mimari proje için gerekli olan arazi bilgileri veya inşaat malzemeleri, iş sahibi tarafından temin edilmelidir. Bu borç, eserin zamanında ve eksiksiz yapılması için gereklidir.
Eser Sözleşmesinde Ayıp Kavramı
Eser sözleşmesinde ayıp kavramı, eserin iş sahibinin beklentilerini karşılamaması ya da sözleşmede belirtilen özelliklere uygun olmaması durumudur. Ayıplı eser, yüklenicinin özen borcunu ihlal etmesi sonucu ortaya çıkar ve iş sahibine bazı haklar tanır. Ayıplı eserde, iş sahibi eseri kabul etmek zorunda değildir. Bu durumda, iş sahibi yükleniciden ayıbın giderilmesini talep edebilir, eserin bedelinde indirim isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Bazı durumlarda iş sahibi, ayıplı eserden doğan zararı talep etme hakkına da sahiptir.
Yüklenicinin Ayıptan Doğan Sorumluluğu
Yüklenici, eserin ayıplı olması durumunda iş sahibine karşı sorumludur. Ancak bu sorumluluğun derecesi, ayıbın niteliğine ve sözleşmedeki şartlara bağlı olarak değişebilir. Örneğin, eserde basit bir eksiklik veya düzeltilebilir bir hata varsa, iş sahibi yükleniciden bu ayıbı gidermesini talep edebilir. Ancak ayıp, eserin ana yapısını etkileyen ciddi bir eksiklik veya yanlış ise, iş sahibi tazminat talep etme veya sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir.
Ayıptan doğan sorumluluk, yüklenicinin eser teslim tarihinden itibaren belirli bir süre boyunca geçerlidir. Bu süre, eser türüne ve taraflar arasındaki sözleşmeye göre değişiklik gösterebilir. Ancak kanunen yüklenici, eser teslim tarihinden itibaren beş yıl boyunca ayıptan sorumlu tutulabilir. Bu süre, özellikle bina gibi uzun süreli kullanıma yönelik eserler için önemlidir.
Eser Sözleşmesinin Feshi ve Sonuçları
Eser sözleşmesinin feshi, taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda gündeme gelir. Örneğin, yüklenici eseri sözleşmeye uygun şekilde meydana getirmezse veya iş sahibi bedeli ödemezse, taraflar sözleşmeyi feshedebilir. Fesih durumunda, taraflar arasında yapılan tüm işlemler ve ödemeler, yapılan işlerin oranına göre düzenlenir.
Sözleşmenin feshi, yüklenici ve iş sahibi arasında belirlenen kurallar doğrultusunda yapılmalıdır. Fesih sonrasında taraflar, zararlarını tazmin etme veya iade taleplerinde bulunabilir. Bu durumda, iş sahibi, yükleniciden ödediği bedelin iadesini talep edebilirken, yüklenici de yaptığı masraflar ve emek için tazminat talep edebilir. Fesih, tarafların karşılıklı anlaşması ile gerçekleşirse, bu durumda tazminat talepleri ortadan kalkabilir.
Eser sözleşmesi, iş ve eser meydana getirme süreçlerini düzenleyen önemli bir hukuki araçtır. Tarafların hak ve yükümlülükleri, sözleşmede ayrıntılı olarak belirtilerek, iş sahibinin ve yüklenicinin karşılıklı beklentileri karşılanmaya çalışılır. Eser sözleşmesinde yüklenici, eseri vaat ettiği şekilde meydana getirmekle yükümlüyken, iş sahibi de bu eserin bedelini ödemek ve eserin kabulünü sağlamakla sorumludur. Ayıp durumunda ise iş sahibine çeşitli haklar tanınarak yüklenicinin sorumluluğu belirlenir.